Piyasa Bülteni: USDTRY kurunda aşağı istikametli seyir bir süre daha korunabilir

Haftanın birinci iş günü global mali piyasalar cephesinde optimist bir formda tamamladı. FED’in geçen hafta enflasyon tehdidi ile uğraş etmekte ‘kararlı’ olduğunu hissettirmesi ile başlayan ve ABD-Rusya gerginliği ile tırmanan riskten kaçış havası, yerini, yeni haftada daha ılımlı bir seyre terk etti.

Haliyle, riskten kaçış isteğinin ağır bastığında tıpkı fırtınalı havalarda gemilerin sığındığı liman misali, global piyasalar da geride bıraktığımız haftalarda, FED telaşı ile adeta dolara sığınmışlardı. Bunun sonucu olarak da ABD Doları global bazda paha kazanırken, pay senetleri, kripto paralar üzere riskli kategoriye giren varlık sınıfları satış baskısında birinci ilk sırayı almıştı.

Dün, yeni haftanın daha ölçülü başlaması, FED’in yol haritasının yavaş yavaş sindirilmeye başlanması, ABD-Rusya gerginliğinde çatlak seslere karşın diplomasinin galip geleceğine yönelik inanışının da ağır basmasıyla, bu sefer de gemiler inançlı limandan çıkarken, ABD Doları da haliyle kıymet yitirdi. ABD dolarının piyasa faizi olan 10 yıllık tahviller geçen hafta %1,90 düzeyini test etmesi arkasında %1,77 düzeyindeki 200 haftalık ortalamasına geri çekilirken, doların sepete karşı piyasa kuru olan DXY de 96,5 düzeyine geriledi. Bu bağlamda, pay senetleri tüm dünyada geçen haftaların acısını çıkarırcasına yükselirken, Bitcoin tekrar düşüşün sertleştiği 39bin direnç düzeyine yaklaştığını görüyoruz.

Optimist havanın bir yansıması olarak içeride de son haftalarda dikkat çektiğimiz üzere, USDTRY kurunun dün 13,30 düzeyine kadar gerilediğine şahit olduk. Hatırlarsanız, kur muhafazalı mevduat eserinin kurumsal müşterileri de kapsayacak şekilde kapsamının genişletilmesi ve getirilen vergi muafiyetinin, döviz bozumlarını tetikleyeceğini ve bunun da kuru aşağıya itme potansiyeli taşıdığının altını çizmiştik.

USDTRY kurunda, teknik bir bakış açısı ile, 13,95 düzeyi geçilmeden döviz alım muhtaçlığı içinde olan yatırımcıların beklemesi gerektiği görüşümüzü müdafaaya devam ederken, daha da aşağıda, 13,06 ve 12,52 düzeylerinin maksat alanına girebileceğini düşünüyoruz. Elbette, piyasa dedikodularından elde ettiğimiz izlenim -teyite muhtaç bilgiler- kurun son haftalarda yatay hatta yavaş yavaş aşağı istikametli seyrinin ve gerileyen oynaklık oranının gerisinde kamunun da büyük bir hissesi olduğunu düşünüyoruz.

Dün optimist havanın içeride de ağır basması ile BİST100 endeksi günü %1 yükselişle tamamladı. Akşam saatlerinde Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan Kabine toplantısı sonrası yaptığı basın açıklamasına nazaran, Kredi Garanti Fonu kapsamında 60 milyar TL’lik 3 yeni paketle firmalara limit açılacağını söyledi. Ayrıyeten, elektrikte tarifelerin yine belirlendiğini; kesintiye uğrayan İran doğalgazının ise tekrar akmaya başladığının altı çizildi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Şubat-Nisan periyoduna ait Finansman Programını açıkladı. Buna nazaran, Şubat’ta toplam 101,7 milyar TL rekor borç ödemesi yapılacak. Bu sayının 37,7 milyar TL’lik kısım da dış borç olduğunun altını çizelim. Bu bağlamda, dış borç tarafında kaideler müsait olursa Eurobond ihracına çıkılacağını düşünüyoruz. Elbette, son 2 yılın tepesinde salınan gösterge ABD 10 yıllık tahvil faizleri bir tarafta, devreye alınan yeni ekonomik programın yarattığı baş karışıklığı öteki tarafta, Hazine açısından kıymetli bir test ögesi olarak görülecektir.

Dünden kalan bilgi yahut haber başlıkları ortasında, Türk-İş’in yaptığı Açlık ve Yoksulluk Sonu Araştırmasına nazaran Ocak ayında dört kişilik bir ailenin sağlıklı, istikrarlı ve kâfi beslenebilmesi için yapması gereken aylık besin harcaması, yani açlık hududunun 4,250 TL olduğu açıklandı. Bunun da minimum fiyat sayının yalnızca birkaç TL uzağında olduğunu not etmek gerekiyor. Türk-İş bülteninde, besin harcaması ile giysi, konut, ulaşım, eğitim, sıhhat ve gibisi gereksinimler için yapılması mecburî başka aylık harcamalarının toplamı da, bunda da yoksulluk sonu deniyor, 13,843.50 TL olduğu açıklandı.

Ocak ayını da geride bıraktık. Vakit ne kadar da süratli ilerliyor! Risk iştahının göstergesi pozisyonunda ABD teknoloji borsası Nasdaq dün geceyi %3,4 yükselişle tamamlaması akabinde yeni gün ve ay başlangıcında, dünden kalan iyimserliğin bir nebze de olsun ivme kaybettiğini görüyoruz. ABD borsalarının vadeli süreçlerinde hafif çaplı da olsa düşüşler görülürken, Çin’in yılbaşı tatilinde olduğu Asya borsalarında, gösterge endeks Tokyo borsası %0,3 üstte süreç görürken, Kore ve Hong Kong borsalarında %1’in üzerinde yükseliş isteği ağır basıyor.

Bültenimizi dikkatle takip eden okurlarımız, FED telaşı ile sertleşen satışların bir noktada şirket değerlemelerini cazip düzeylere çekerek yeni alıcıların da piyasa girmesine neden olacağını paylaştığımız hatırlayacaklardır. Kademeli olarak, her manalı düşüşte, ivedi de etmeden, periyodun ruhuna uygun şirketlerin pay senetlerinden portföy yapma stratejimiz devam edecektir.

Öbür bir taraftan, Bitcoin cephesinde var olan pozisyonlanmamızı artırmak için, düşüşün derinleştiği değerli bir teknik düzey olan 39,600 dolar düzeyinin üzerinde haftalık kapanış sinyal beklediğimizin de altını çizelim.

Değerli madenler cephesinde dün ayrıntılı bir halde paylaştığımız analizimizde de belirttiğimiz üzere, haftalık olarak altında 1,850 dolar düzeyi üzerinde kapanış görmeden alım için kolları sıvamayacağız. Gümüşte ise, aşağıda 21,50 dolar düzeyi defans sınırı manasında büyük bir ehemmiyete sahip olduğunun altını bir sefer daha çizmek istiyoruz. Çekirge bu sefer de zıplayacak mı daima birlikte göreceğiz.

USDTRY kurunun, günün erken saatlerinde, birinci süreçlerde, 13,30 düzeylerinden güne başladığını görüyoruz. Yakın bir gelecekte, aşağı istikametli seyrin ağır basmaya devam edeceği beklentimizi koruduğumuza bir defa daha vurgu yapalım.

Yeni ayın birinci süreç gününde, tüm dünyada imalat sanayi PMI sayıları büyümenin öncü göstergesi olarak yakından takip edilecektir. İçeride ise, İstanbul bölgesi için İTO’nun açıklayacağı enflasyon sayıları takip edilebilir.

iktisatbank.com