Teknoloji dalı ve ABD payları ışığını kaybederken gözler gelişen piyasalarda

2021’deki yararlı yılın akabinde, global pay senedi piyasaları yeni yıla sıkıntı bir başlangıç ​​yaparak ocak ayı sonunda yüzde 8 düştü. Lakin o vakitten beri bir ölçü toparlandı. Birçok yatırımcı için işleri daha da kötüleştirecek haber ise, iki piyasa önderi ABD pay senedi piyasası ve global teknoloji kesiminin baskı altında olması.

Piyasa karlarındaki değişimin temel nedeni, merkez bankalarının çok gevşek bir para siyaseti sonrası epeyce süratli sıkılaştırma tavrı oldu. Bu değişim, ABD başta olmak üzere merkez bankalarının beklediğinden inatçı ve kalıcı olan enflasyon baskısı nedeniyle gerçekleşti.

Bununla birlikte, son vakitlerde pay senedi piyasasındaki gerginliğin artmasında diğer bir faktör değerli hale geldi: kurumsal kârların görünümü. Son 18 ayda şirket yararlarındaki büyüme o kadar patlayıcı oldu ki, yatırımcıların pandemi kaynaklı kesintiler ya da yüksek öz sermaye değerlemeleri üzere birçok kaygısını bu vakte kadar giderdi.

Şu anda şirketlerin üç aylık sonuçlarını bildirdiği global kar döneminin ortasındayız. 2020’nin başından bu yana, global manada şirketler analistlerin beklentilerini geride bıraktı. Bu kar döneminde, 2021’in son çeyreğine ait beklenenden çok daha uygun sonuçların tekrar piyasayı yatıştıracağı umuluyordu. Kar artışı tarihî standartlara nazaran hala sağlam ve sonuçlar beklentileri aşıyor olsa da yatırımcıların alıştığından çok daha az ölçülerde gerçekleşti.

Ayrıyeten enflasyon problemlerinin bir kesimi olarak tıkanmış tedarik zincirleri, külfetli işgücü piyasaları, artan maliyetler üzere zorluklar bildiren şirket sayısı artıyor. Bu sıkıntıların bir kısmı, uzun müddettir piyasa gücünün temel direği olan kıymetli teknoloji ve internet şirketleri ile ortaya çıkıyor. Son tablo, teknoloji şirketlerinin süratli kar artışının uzun vadeli sürdürülebilirliği hakkında soruları gündeme getiriyor.

Dalın büyümesinin sürdürülebilirliği konusundaki kuşkular nedeniyle, dalın baskı altına girmesi muhtemel. ABD pay senedi piyasasının, büyük global teknoloji ve internet şirketlerinin birçoklarına mesken sahipliği yaptığı da göz önüne alınırsa, teknoloji bölümü ziyan gördüğünde ABD piyasasının ziyan görmesi şaşırtan olmaz.

Son piyasa çalkantısı sırasında, gelişen piyasa ve Asya pay senetleri gelişmiş piyasa paylarından çok daha dirençliydi. Hong Kong ise bu yıl üstün bir performans gösterdi. Bu durumun iki temel nedeni var;

Birincisi, çoğunlukla Çin’in aksayan iktisadı nedeniyle 2021’de gelişen piyasa pay senetleri düşük performans gösterdi. Bu nedenle, değerlemeler ucuz değilse bile artık yatırımcılar için daha cazip görünüyor.

İkincisi, Çin’in iktisat siyaseti geniş global eğilimin karşıtı istikametinde ilerleyerek gevşiyor. ABD ve İngiltere üzere büyük ekonomilerdeki merkez bankalarının birçok sıkılaşma siyasetine geçiyor. Euro bölgesinin de bu yıl ilerleyen vakitlerde sıkılaştırmaya gitmesi bekleniyor. Nispi manada, uygulanan daha gevşek siyaset Çin iktisadına, şirketlere ve pay senedi piyasalarına yardımcı olacaktır. Olumlu tesirlerin yakından irtibatlı öteki ülke ekonomilerine de yayılması mantıklı.

Uzun bir zayıflık periyodundan sonra yükselen gelişen piyasalardaki şirket karlarının istikrar kazanmaya başlamasına dair erken işaretler var. Gelişmiş piyasalardaki yarar tablosunun azalmaya başlaması bunlardan biri. Bu nedenle piyasalar için karamsarlığın vakti değil. Hala güçlü olan global iktisat, şirket yararlarını ve münasebetiyle pay senedi piyasalarını birkaç yıl sonra gerçekleşebilecek resesyona kadar yükseltmeye devam edecektir. Global pay senetleri için görünüm daha mütevazı ve değişken, lakin muhtemelen vakitle daha istikrarlı olacak. Bu nedenle önümüzdeki müddette odaklar teknoloji bölümünden gelişmekte olan piyasalara çevrilebilir.

scmp.com

Çeviri: Cem Cetinguc