Araştırma: Olgunlaşmamış muzda bulunan nişasta kanser riskini yüzde 60 azaltıyor

İngiltere’de uzmanlar 20 yıl süren bir araştırmanın sonucunda, şimdi olgunlaşmamış yeşil muzlarda bulunan nişastanın kimi kanser tiplerine yakalanma riskini yüzde 60’a kadar azalttığını ortaya koydu.

İngiltere’nin Newcastle ve Leeds Üniversitesi’nden uzmanlar tarafından yürütülen araştırmanın, bilhassa tespit edilmesi sıkıntı, bedenin bağırsak üstü kısımlarında oluşan kanserleri azaltmada değerli bir rol oynayacağı bildirildi.

John Mathers Newcastle Üniversitesi’nde Profesör

Tıp mecmuası Cancer Prevention Research’te yayımlanan çalışma için iştirakçilere yıllar boyunca, olgunlaşmamış muz, yulaf, tahıllar, makarna, pirinç, bezelye ve fasulyede bulunan ve “dirençli nişastalar” olarak isimlendirilen nişasta tipi verildi.

Çeşitli kanserlere yakalanma riskini artıran kalıtsal bir bozukluk olan Lynch sendromuna sahip 1000 iştirakçi, ortalama 2 yıl boyunca dirençli nişasta dozu aldı.

Araştırmanın bulgularına nazaran, nişasta bağırsak kanserine karşı tesirli olmazken bedenin başka bölgelerindeki kanserlerin görülme sıklığını yüzde 60 oranında azalttı.

Dirençli nişastaların bilhassa yemek borusu, mide, safra yolu, pankreas, oniki parmak bağırsağı üzere üst gastrointestinal bölgede görülen kanser çeşitleri üzerinde tesirli olduğu saptandı.

Nişastanın tesirinin hastalar almayı bıraktıktan 10 yıl sonra bariz bir biçimde ortaya çıktığı belirtildi.

Newcastle Üniversitesi’nden Profesör John Mathers araştırmaya ait yaptığı açıklamada, “Dirençli nişastanın bir dizi kanser tipini yüzde 60’dan fazla oranda azalttığını bulduk. Bu tesir bağırsakların üst kısmında daha besbelliydi.” sözlerini kullandı.

Her gün bir yeşil muza muadil nişasta verildiMarhers, deneklere verilen günlük dirençli nişasta ölçüsünün orta büyüklükteki olgunlaşmamış yeşil bir muzda bulunan nişasta ölçüsüne muadil olduğunu söyledi ve “Muzdaki nişasta, muz tam olgunlaşmadan ve yumuşamadan evvel bozulmaya karşı dirençlidir ve bağırsaklara ulaşır. Bir sefer ulaştığında da orada yaşayan bakterilerin cinsini değiştirebilir.” açıklamasını yaptı.

• Araştırma: Aspirin kanser hastalarında vefat riskini yüzde 20 azaltabilir
• Johnson & Johnson kanserojen olduğu öne sürülen talk bazlı bebek pudrası satışını durduruyor

Mathers bu nişasta cinsinin kansere karşı kollayıcı olmasında, bağırsakta bulunan ve DNA’ya ziyan vererek kansere yol açtığı bilinen safra asiti sayısını azaltmasının tesirli olduğunu düşündüklerini söyledi.

Leeds Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Profesör Bishop ile Mathers, bu bulguları doğrulamak için daha fazla çalışmaya gereksinim duyulduğunu belirtti.

Aynı çalışmanın bir kesimi olarak yayımlanan daha evvelki araştırmalar, aspirinin karın bağırsak kanseri riskini yüzde 50 oranında azalttığını ortaya koymuştu.