“İnsan, olduğunu sandığı şey değildir; insan, gizlediği şeydir.” demiş André Malraux. Pekala insanın kendinden bile gizledikleri yok olmuyorsa nereye gidiyor? Bastırılmış olanın geri dönüşü sorunu olan “bilinçdışının keşfi”, aslında Freud’dan evvel Nietzsche’nin “Dionysos felsefesi” yahut Dr. Jekyll ve Mr. Hyde’ın kıssasında görsek de, ete kemiğe bürünmek için Freud ve Jung’u beklemek zorunda kaldı. Bu “keşif”, “Gündelik Ömrün Psikopatolojisi” olarak tezahür etmeye başladı zira 1914 – 1945 ortası